🍁 Kasım Ayı Boyunca Buralar Çok Hareketli. Takipte kalın! 🍁

Sepet ( 0 )

Alışveriş sepetinizde hiçbir şey yok.


Günlük Etkili KOZMETİK

Tamamı Bitkisel DOĞAL İÇERİKLER

OTAMA

TEMİZ KOZMETİK ARAYIŞI

Otama Kırkpınar’ın hikayesi, temiz kozmetik arayışıyla evimizin mutfağında bir küçük cezve içinde başladı. Hızlı tüketime öyle alışmıştık ki, gün içinde yediğimiz, yıkandığımız ve cildimize sürdüğümüz ürünlerin nereden geldiğini merak edecek vaktimiz bile yoktu. Akut olmayan ama kronikleşen rahatsızlıklar, bir şeylerin yanlış gittiğini bize söylüyordu.

Süreci Oku
Image

Saç Bakımı

Bitkisel yağ asitleri, köpürtücü ve temizleyici içerikler, panthenol ve kreatin gibi saç teli yapısına özel bitkisel besleyici ve tamir ediciler ile etkili saç bakımı.

Image

Yüz Bakımı

Çiçek suları ve tedavi edici meyve asitleri ile hassas, temizlerken besleyen, ferahlatan, nefes aldıran doğal kozmetik.

Image

Sabunlar

Sabunları cildi kurutmayacak şekilde, en ince gramına kadar ölçerek, soğuk yöntem ile yapıyoruz. Koruyucu, sertleştirici ve sentetik koku eklemiyoruz. Temizlerken besleyen sabunlar ortaya çıkmış oluyor.

Sık Sorulan Sorular

Sizin için en çok gelen soruları yanıtladık.

Otama Kırkpınar’a en sık sorulan sorulardan bir liste hazırladık. Bu listede en çok aldığımız 13 sorunun cevabını bulabilirsiniz. Belki sizin sorularınız da bu soruların içinde bir yerlerdedir, kim bilir? Eğer sorunuzun cevabını bu listede bulamazsanız lütfen iletişim sayfamızdaki formu doldurarak ya da Instagram sayfamızdan bize yazın. Böylece o soruyu da listemize ekleyip soru işaretlerini topluca giderebiliriz. 

SATIŞ NOKTALARINIZ NERELER VE ÜRÜNLERİN FİYATI ORADA AYNI MI?

Artık kargo ücretlerinin arşa çıktığı malum. Amacımız sizi bu masraftan kaçırmak. Eğer Sapanca Kırkpınar’daki imalathanemize yakın değilseniz, başka bir şehirde yaşıyorsanız, kargo ücreti ödemeden, satış noktalarımızdan aynı fiyatla ürünlerimizi satın alabilirsiniz. Bizim websitemizde fiyatlar neyse, tüm satış noktalarında da fiyatlar aynı.

Şimdilik sınırlı sayıda şehirde satış noktamız var. Bu listenin en kısa zamanda uzamasını diliyoruz. Listedeki yerler bizim bu yazıyı güncelleyebileceğimizden daha hızlı değişebileceği için burada bir liste paylaşmaktansa devamlı güncellediğimiz Instagram gönderisini ekliyoruz. Güncel listeye ulaşmak için bu Instagram gönderisine bakabilirsiniz: Satış Noktaları


Önemli notlar:
Bu dükkanların hepsinde her zaman her ürün olmuyor. Ya da “yeni teslim ettik, kesin vardır” diyoruz ama kısa zamanda tükenebiliyor. Biz onların stoklarını göremediğimiz için, alacağınız ihtiyaçlarınız onların elinde var mı diye gitmeden önceden bir sormak iyi olur.


Buralar aynı zamanda boş toplama noktalarımız. Boşlarınız varsa buraya getirebilirsiniz. Şişe ve kavanozlar başka markanın etiketi olsa bile Otama’nın kullandıklarının renk ve ml olarak birebir aynısı olması gerekiyor. Bana buralar uzak diyorsanız şu zengin boş toplama noktası listemizi bir inceleyebilirsiniz: #otamagönüllütoplamanoktaları

HERHANGİ BİR ONAYINIZ VAR MI? SİZİ KİM DENETLİYOR?

“Sağlık Bakanlığı onayınız var mı?” sorusu çok problemli bir soru.

Hele ki bize diyelim bu soru geldi, biz de “EVET VAR” dedik; şimdi buna böyle bu şekilde inanılması, şartsız kabul edilişi ve sepete doğru ilerlenişi daha büyük sorun. Çünkü inanmayı zorunlu kılıyor bu soru. İspat için verilecek cevabı, gösterilecek belgeyi teyit edecek kapasitesi/altyapısı yok belli ki bu soruyu soranın.

Bir yandan başka çaresi de yok görünen o ki. Teyit edecek zamanı yok. Elindeki tek kıymetli ve duruma hakim olduğunu gösteren bilgi kozmetik imalatını Sağlık Bakanlığı’nın denetliyor oluşu.

Şöyle sırayla durumu özetleyelim:

  • Bir kozmetik imalatı sonucunda üretilmiş bitmiş ürünlerin piyasaya sürülmesi için beş farklı bakanlık ile işlem yapılıyor (içeriğinden, vergisinden ürün iddiasına…).
  • Bir ürünü Sağlık Bakanlığı hiçbir zaman onaylamıyor. Yalnızca o ürünün bildirimi yapılıyor ve piyasaya sürülüyor üretici tarafından. Yönetmeliğe uygun şartlarda üretim yapılması ve ürünün güvenlik dosyası ve analizlerini hazırlamak üreticinin sorumluluğunda.
  • İmalat yerlerine öyle düzenli denetim yapılmıyor, çünkü bakanlığın böyle bir kapasitesi olması mümkün değil, bu her ülkede böyle. Satıcı/üretici sayısına yetişmek mümkün değil; yaptırımlar var ve herkes bu yaptırımlara uymak zorunda kabulü ile piyasaya arz kabul ediliyor.
  • 5 bakanlığın bir üründe söz hakkı olması bu ürünün sağlıklı olduğuna dair hiçbir kanıt içermez. Bakınız market raflarındaki bakanlık bildirimli endüstriyel kozmetikler. Petrolden bebek yağları, yapay aromalı şampuanlar, paraben yok diyen başka şeyler içeren mendiller falan…
  • Evet artık 8 milyar insan aynı evde yaşıyoruz ve herkese gerçek lavantanın yağından, gerçek zeytinyağından sabun yapabilme limitini çoktan aştık. Herkes kendini ya da bebeğini korumanın anksiyetesi içinde oradan oraya koşturup güvensizlik ve hayalkırıklığının yarattığı öfke içinde duvarlara çarpıp duruyor.

İşiniz, işimiz zor onu diyeyim. -Biz sadece böyle olması gerektiğine inandığımız için, kimse bizden istemediği halde temiz tohum çoğaltıp yağını ISO (9001, 14001, 22716) belgeli laboratuvarımızda işliyoruz. Kalite düşmesin diye ölçeğimizi sabit tutuyoruz, büyümeye direniyoruz. Ulaşılabilir olmak için kârı en düşükte tutup ara ara yok olma tehlikesi ile yüzleşiyoruz. Özel şirket sahipliği mi, amme hizmeti veren bir amelelik mi bazen ayırdına varamıyoruz. Organik, vegan, helal sertifikaları almıyoruz çünkü bunların mümkünatının teoride olsa da pratikte olamayacağının farkındayız. Onayınız var mı sorularına da “yok” diyoruz, artık cevap olabilecek acılı ekşili bir postumuz var. Arkasından soda içmeyi unutmayın.

Ayrıntılı bilgi için: Yerel Üretici Hangi Kurum Tarafından Denetleniyor?

BOŞLARIM BİRİKTİ, SİZE Mİ YOLLAYAYIM?
Biriken boşlarınızı çeşitli illerdeki gönüllü toplama noktalarına getirebilirsiniz. Türkiye’den gönüllü toplama noktalarının tam listesi ise bu postta: Gönüllü Toplama Noktaları
BİR YIL OLDU ALALI, DİBİNDE KALDI, SİZCE BOZULMUŞ MUDUR?

Ürünlerin üretim süreci, kullanım süresi ile ilgili bu soruyu çok alıyoruz. “Alalı bir yılı geçti, dibi kaldı, kullanabilir miyim?” Neredeyse her gün mesaj kutumuza gelen bir soru ve belli ki kenarlarda, dolap diplerinde unutulmuş bir sürü Otama var.

Yavaş yavaş yalnızca ihtiyacımız kadar ürün alıp verimli kullanmayı öğreneceğiz. Sektörün bize sunduğu kaş için ayrı, kirpik için ayrı, makyaj öncesi, makyaj sonrası derken bir sürü ürünün dolaplarda ömrünü doldurup gitmesi artık bizi rahatsız etmeli. Ya da koruyucu var diye kozmetikleri bir ömür kullanabilirim düşüncesi yeni istifçiliklere itmemeli bizi.

Peki bozulur mu?

Yağ bazlı karışımlarda mikrobiyal üreme olmuyor. Bal ve zeytinyağının küflenmemesini örnek verebilirim buna. Öyle ki merhemlerde Sağlık Bakanlığı mikrobiyal analiz istemiyor. Ancak sabit yağların killerle, balmumları ile karıştığında, ısıtıldığında, ambalaj içine girdiğinde oksitlenme ihtimali artıyor. Bunu geciktirmek için E vitamini kullanıyoruz; yine de 1 yılını dolduran ürünü kullanmamalısınız.

Kil karışımları ve hidrolatlı ya da su bazlı karışımlar ise üretiminden itibaren 24 saat içinde bakteri besi yeri haline gelebildiğinden koruyucu kullanmak, killeri ve ambalajları sterilize etmek şart. Şimdi sentetik/organik bir çok insana ve çevreye zararı olmayan koruyucu piyasada yerini almaya başladı. Ben de hem toniklerde, gargaralarda, hem de katı şampuanda organik bitki temelli koruyucular kullanıyorum. Kullanmak da yetmiyor, işe yarayıp yaramadığı analizlerle ispatlanması gerekiyor. Ürün güvenlik dosyaları da tam burada devreye giriyor.

Su bazlı kremlere gelirsek; hava almadan pompalayan ambalajlar en güzeli ama hepsi tamamen düşük kalite, muhtemelen ürüne geçiş yapan plastikten. Sonrasında sağlıklı sterilize edilemeyeceğinden atık olmak kaderleri. Kavanoza ise her parmağımızı daldırdığımızda içine yüzlerce görünmeyen canlı konduruyoruz. Onu bir ekmek peynir gibi düşünüp, serinde saklayıp çabucak bitirmek en güzeli.

SABUNLA SAÇIMI YIKADIM, Bİ GARİP OLDU SAÇIM, NEDENDİR?

Saçlar düğüne giderken jöle sürülmüş, gece gelince yıkamadan yatılmış kafanın sabahı gibi mi? Banyodan hemen sonra bile kamp ateşinde tütsülenip, üstüne bere takılmışçasına ağırlaştı mı? Ve tüm bunlar şampuanı bırakıp sabuna geçince mi oldu? Doğal yaşayayım derken saçlar yosun mu tuttu?

Böyle şeyler yaşamıyor olanlar saçlarını savurup devamını okumadan geçebilir.

Olası sebebler:

  • Sabun maddesinin saç yıkanan şebeke suyunun kireci ile birleşip saç kökünü ve saç tellerini yapış yapış bir maddeyle kaplaması.
  • Saçların boyalı olması ya da o güne kadar kullanılan şampuanlardaki çeşitli aşındırıcılara, silikonlara ya da ısıl işlemlere, jölelere, köpüklere maruz kalmış olması.

Olası çözümler:

  • Hiç uğraşmadan saç sabununuzu değiştirin ve size uygun olan sabunu bulana kadar devam edin. Gerçekten bilendaks etkisi yapan tam saçınıza göre bir sabun bir yerlerde var, buna inanın! Saç için aldığınız ama memnun kalmadığınız sabunu el-yüz-vücut için güvenle kullanabilirsiniz, şampuanmışçasına tek amaçlı gibi düşünmeyin.
  • Yıkamadan sonra pH dengeleyici olarak formüle ettiğimiz bitki suları ve meyve asitlerinden oluşan Saç Bakım Toniği’ni saçı havluyla kuruladıktan sonra kökten uca uygulayın ve öyle kurutun.
  • Suyunuzun kirecini düşürecek bazı cesur hareketler yapın diyeceğim ama iyi filtreler çok pahalı, ucuz olanlar da hiç iş yapmıyor.
  • Üşenmiyorsanız 5x su + 1x sirke karışımı yapıp saçınızı durulayın; her zaman olmasa da çoğu zaman saç kremi gibi mükemmel bir etki ve his yaratıyor.
  • Durulanmayan Saç Kremi belki yardımınıza koşabilir, bir deneyip görmeniz lazım.

Pika Pika Katı Şampuan yukarıda sayılan sabunsu sorunlara bir çözüm olabilir, çünkü sabun maddesi içermiyor.

Ama yine de ister çok referans gösterilen artizan bir saç sabunu, isterse çok memnun kalınan bir katı şampuan olsun; her ürünün her saça etkisi farklı oluyor. Tamamlayıcı ürünler kullanmaktan çekinmeyin, sadece bir sabun kalıbından mucizeler beklemeyin. Yıkadıktan sonra saç tellerinizi ve saç derinizi uygun içeriklerle beslemeyi ihmal etmeyin.

PAKETİMDEN TOHUMLAR ÇIKTI, NE TOHUMUDUR BUNLAR?

Tohum saçmanın en iyi yolu onu hali hazırda bütün Türkiye’ye giden siparişlerin içine koymak. Biz de devamlı güncellediğimiz tohum ambarımızı sizlerle paylaşıyoruz. Kabak lifi, bamya, mısır, pazı gibi birçok tohum alışverişinizle birlikte size hediye olarak gönderiliyor.

2 metrelik kıpkırmızı mısırlar görmeye, renkli pazılar yemeye, kendi kabak lifinizle bulaşık yıkamaya, bamya yemeği yapmaya hazır mısınız? Aman şimdi heyecanlanıp toprağa tohumu ittirivermeyin, baharı bekleyin. Tohumlarınızı ekin ve doğanın cömertliğine şahit olun.


HANGİ GÜNLER AÇIKSINIZ?
Sapanca Kırkpınar’daki hem imalathane hem dükkanımız Pazar günleri hariç her gün 11:00-18:00 arası açık. Doğru lokasyon için Google Maps’e Otama Kırkpınar yazıp aratabilirsiniz. Ya da buradaki linke tıklayabilirsiniz.
GÜVENİLİR KOZMETİK ÜRÜNLERİNİ NASIL BULACAĞIZ?

Zor soru. İstiyoruz ki hayatta bir sürü şeyden feragat ederek kazandığımız parayı yorulmadan harcayalım. Aldığımız kozmetik ürün hem birkaç vaadi birden yerine getirsin, hem de çok ucuz olsun. Peki çok paramız olsaydı ve bir kreme 18bin₺ verseydik, tüm dualar kabul olacak mıydı? Hayır. O zaman dönüp beklentilerimize bakma zamanı. Hakikaten, biz bir kozmetikten ne bekliyoruz? Neden ünlülerin ağızlarından çıkanlara inanıyoruz? A bi dakka bu yıllardır olan şey değil mi, siyasetçilere inanmak…

“Denetlenen ürün isterim” diyenle başlayalım. Şimdi devlet vatandaşlarının bu konuya kafa yormaması için belli denetim mekanizmaları kurmuş. Kozmetik ürünleri ve tesisleri Sağlık / Sanayi, verdiği vergileri Maliye, ürün iddialarını Ticaret, ambalajları Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları denetliyor. Peki bir kozmetik ürünün barkodunu ÜTS’ye okuttuğumda bir sonuç çıkması yeterli mi? Aslında değil, bildirimli olması ürünün sağlıklı olduğunu göstermez. Maalesef ki tüm yasal şartları yerine de getirse, ISO belgeleri de olsa, dermatolojik test de yapılsa, doktorlardan tavsiyeli de olsa, eczanede de satılsa o kozmetik ürün insana/hayvana/çevreye zararsızdır diyemeyiz. Çünkü pek çok zararlı maddenin üretim ve kullanım izni var, pek çok belge parayla alınıyor, denetim mekanizmaları işletilmiyor, eczanelere sentetik, zararlı kimyasallı, bildirimsiz pek çok içerik girebiliyor, kimi doktorlar influencer olmaya karar verebiliyor.

Bazen yasal süreçler kimsenin umurunda olmuyor. En önemlisi kişilerin hassasiyetleri oluyor: Kimisi helal ürün arıyor, kimisi vegan olmazsa almıyor, bazıları ekolojik üretimi önemsiyor, kimi zaman da bu ‘krem yeter ki beni gençleştirsin; üretim/tüketim sürecinde dünya yansa umurumda olmaz’ diyor. Peki içindeki bitkisel hammaddeler elde edilirken hayvana zulmeden ürün vegan, hak yiyen, ah alan, yalanlarla satılan, aşırı/sentetik kokan ürün helal midir gerçekten?

Çözümü ne bu işin? Kolay bi yolu yok mu? Bu dünyada hayal kırıklığı yaşama hakkımızı çoktan doldurduk bence; artık birilerinin bize bunu yapmasına izin vermemeli ve mucizelere inanıp kendimizi kandırmamalıyız. Mekanizma aslında biziz. Ha dram severiz diyorsanız saygı duyarım, boşuna Orta Doğu’da değiliz.

Otama Blog

Sabun ve Katı Şampuan Arasındaki Fark Nedir?
Doğal Sıvı Sabun Çeşitleri

Sabun ve Katı Şampuan Arasındaki Fark Nedir?

Sabun ve katı şampuan görünüşte aynı gibi gözükseler de aslında kullanım şekilleri ve üretim aşamaları farklıdır.

DEVAMINI OKU
Kostiksiz Sabun Olur Mu? Kostik Nedir?
Sağlık

Kostiksiz Sabun Olur Mu? Kostik Nedir?

Kostik hakkında pek çok bilgi etrafta uçuşuyor, kostiksiz sabun nedir, kostiksiz sabun olur mu gibi sorularınızı bu yazıda ele alacağız. Kafa karıştıran bu kostik meselesini açıklamaya çalışacağız.

DEVAMINI OKU
Sizinki gibi bir iş kurmak istiyorum! Sıfırdan Sabun Yapmak!
Küçük Üretici Olmak

Sizinki gibi bir iş kurmak istiyorum! Sıfırdan Sabun Yapmak!

“Ne keyiflidir doğal sabunlar, kremler yapmak; hem ailece kendimiz kullanırız, hem de internetten satışını yapıp para kazanırız” diye düşündünüz ve Otama’ya bir mesaj yazdınız: “Nasıl sizinki gibi bir iş kurabilirim?”

DEVAMINI OKU
Yükleniyor...